FARZ NAMAZINDAN HEMEN SONRA OKUNAN DUA ARAPÇA
Arapça:
اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلَامُ وَمِنْكَ السَّلَامُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ. لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ. اللَّهُمَّ لَا مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ وَلَا مُعْطِيَ لِمَا مَنَعْتَ وَلَا يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ.
Anlamı: Allah’ım, sen selamsın ve selam sendendir. Celal ve ikram sahibi olan sen, çok yücesin. Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’nadır ve O her şeye kadirdir. Allah’ım, verdiğini engelleyebilecek, engellediğini verebilecek yoktur. Senden olan hiçbir şey, sahip olana fayda vermez.
Bu dua, farz namazlarının ardından okunarak Allah’a olan bağlılığı ve şükranı ifade eder.
CEVAP:
Elbette, bu dua hakkında daha kapsamlı bir açıklama yapayım. Farz namazlardan sonra okunan bu dua, hem anlam hem de kaynak bakımından İslam’ın temel inançlarını ve kulluk şuurunu yansıtan çok derin bir duadır. Her bir cümlesi üzerinde durarak detaylı olarak açıklayalım:
Arapçası:
اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلَامُ وَمِنْكَ السَّلَامُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
اللَّهُمَّ لَا مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ، وَلَا مُعْطِيَ لِمَا مَنَعْتَ، وَلَا يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Türkçesi:
“Allah’ım! Sen es-Selam’sın (her türlü noksandan, eksiklikten, ayıptan uzaksın) ve selamet ancak sendendir. Ey celal ve ikram sahibi! Sen yücesin, bereketlisin. Allah’tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk (kâinatın yönetimi) O’nundur, hamd O’nadır. O her şeye gücü yetendir. Allah’ım! Senin verdiğini engelleyecek, senin engellediğini verecek kimse yoktur. Servet ve güç sahibi hiçbir kimse, Senin yanında bu servet ve gücünün faydasını göremez.”
Bu Duanın Hadis Kaynağı:
Bu dua, sahih hadislerde Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in farz namazlardan sonra okuduğu dualar arasında zikredilmektedir. Özellikle şu kaynaklarda geçmektedir:
Sahih Müslim, Salât, 591 (no: 593)
Buhârî, Ezan, 161
Tirmizî, Deavât, 116
Nesâî, Sehv, 99
İbn Mâce, İkāme, 24
Ayrıntılı Açıklama:
اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلَامُ وَمِنْكَ السَّلَامُ
“Allah’ım! Sen selamsın, selamet de Sendendir.”
“es-Selâm”, Allah’ın güzel isimlerinden biridir. Bu isim, Allah’ın her türlü kusurdan, eksiklikten, zulümden uzak olduğunu ifade eder. Aynı zamanda huzur ve güven veren anlamını da taşır.
Burada kul, Allah’a yönelerek şunu demektedir: “Ya Rabbi! Bütün barış, güvenlik, huzur, sağlık Senden gelir. Sen es-Selâm’sın.”
Bu cümle aynı zamanda namazın sonunda Allah’a teslimiyet ve sığınmanın bir ifadesidir.
تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
“Ey celal ve ikram sahibi! Sen yücesin, bereketlisin.”
“Tabârakte”, Allah’ın bereketinin sonsuz olduğunu, O’nun her yaptığı şeyin hayırlı ve değerli olduğunu bildirir.
“Zel-Celâli ve’l-İkrâm” ifadesi Kur’an’da da geçer (Rahman Suresi, 27. ve 78. ayetler):
وَيَبْقَىٰ وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ “Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin Zâtı baki kalacaktır.”
Bu dua ile kul, Allah’ın yüceliğini ve sonsuz ikramını anmakta, O’na hamdetmektedir.
لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
“Allah’tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O her şeye kadirdir.”
Bu cümle, tevhidin (Allah’ı birleme inancının) temel ifadesidir.
Allah’tan başka ilah olmadığını, hükümranlığın yalnızca O’na ait olduğunu, tüm övgülerin O’na yakıştığını ve O’nun mutlak kudret sahibi olduğunu ilan eder.
Namazdan sonra bu cümleleri söylemek, kulluğun özünü pekiştirir.
اللَّهُمَّ لَا مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ وَلَا مُعْطِيَ لِمَا مَنَعْتَ
“Allah’ım! Senin verdiğini engelleyecek, Senin engellediğini verecek kimse yoktur.”
Bu dua, Allah’ın kaza ve kaderine teslimiyetin açık ifadesidir.
Kul, her türlü nimet ve musibetin yalnızca Allah’ın iradesiyle gerçekleştiğini itiraf eder.
Rızık, sağlık, başarı gibi her şey Allah’ın takdiriyle gelir; kimse Allah’ın kararını değiştiremez.
وَلَا يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
“Servet ve güç sahibi hiç kimse, Senin yanında bu servet ve gücünden fayda görmez.”
Burada “zeccedd” kelimesiyle kastedilen, dünya malı, güç, zenginlik, mevki gibi dünyevî üstünlüklerdir.
Dua şöyle der: Ey Rabbim, zenginlik, mevki, şan-şöhret gibi şeyler Senin katında hiçbir değer ifade etmez. Fayda sağlayan tek şey iman, salih amel ve ihlastır.
Niçin Bu Dua Namaz Sonrası Okunur?
Farz namaz, Allah’a olan en büyük ibadetlerden biridir.
Namazı kılan mümin, selam verdikten sonra hemen Allah’ı tesbih eder, dua eder ve Allah’a hamd ile yüzünü döner.
Bu dua sayesinde kul, hem Allah’ın büyüklüğünü ve tevhidini ilan eder hem de O’na olan teslimiyetini ifade eder.
Ayrıca Allah’tan gelen her şeye razı olduğunu bildirir, mal ve makamın değil, Allah rızasının peşinde olduğunu ortaya koyar.
Sonuç olarak:
Bu dua, sadece dil ile tekrarlanan bir cümleler bütünü değil; aynı zamanda imanın özü, tevekkülün temeli, tevhidin ilanı, kulluğun teslimiyetidir. Her müslümanın farz namazlardan sonra bu dua ile Rabbine yönelmesi, gönlünü O’na bağlaması, hem dünya hem ahiret saadeti için çok kıymetlidir.
İstersen bu duanın yazılı ve sesli versiyonunu, ezberlemen veya paylaşman için özel bir sayfa şeklinde de hazırlayabilirim.
BENZER KONULAR:
- Namaz Tesbihatını tecvitli okumak
- Sünnet namazların ve Tesbihatın önemi
- Her gün düzenli yapacağımız Tesbihatlar nelerdir?
- Kaza namazından sonra Tesbihat
- Şafii Namaz Tesbihatı Arapça türkçe
- Tümünü görüntüle.
- Dini soru sor Cevap Al
- Dini soru sor Cevap Al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor kimin?
- Dini soru sor imamlar cevaplıyor
- Dini soru sorabileceğim site arıyorum ?
- Tümünü görüntüle.
